3 Nisan 2009 Cuma

Kültür Başkentiymiş :D



İstanbul’un 2010 Avrupa Kültür Başkenti seçilmesi ile ilgili yürütülen projeleri duymuşsunuzdur. Bu projelerden birini de, Tezer Özlü’nün yazar ve çevirmen olan kardeşi Sezer Duru yönetiyordu. Benim de heyecanla beklediğim bir projeydi bu. Söz konusu proje kapsamında, 2010’da İstanbul’da dünyaca tanınmış 16 yazar ağırlanacaktı. Bu yazarlardan kesinleşmiş olanları, Paul Auster, Amin Maalouf, Hans Magnus Enzensberger, Arundhati Roy, Margaret Atwood, Günter Grass, A.S. Byatt, Tahar Ben Jelloun ve Jean-Marie Le Clezio’ydu. Hazırlıklar devam ederken, Sezer Hn bu proje için şirket kurması ve vergi ödemesi gerektiğini öğrenmiş. Bunun üzerine Sezer Duru şöyle bir açıklama yapmış: “Ne KDV öderim, ne vergi öderim. Ben şirket değilim, tüccar değilim. Mal satmıyorum, düşünce ve yaratıcılığa aracılık ediyorum. Burada çok istisnai bir durum var ve bunu onların halletmesi gerekirdi. Kitap, çevirmen, salonlar, konaklamalar hepsini üstüme yıktılar. Prosedürün dışına çıkamadılar.”


Sezer Duru bu işten para kazanmadığını da özellikle vurgulamış. Dolayısıyla, bu proje de iptal edilmiş, onca insanın emeği boşa çıkarılmış. Hem zaten edebiyat bizim neyimize, öyle değil mi? Edebiyat karın doyuruyor mu? Halkın yarısından çoğu açlık sınırının altındayken Rönesans dönemindeki gibi edebiyat, sanat işlerine para harcamak da ne oluyormuş? Halkı okutalım da tepemize mi çıksın, dimi yaa? Boş işler bunlar booş.


İnanın bu sözleri duyar gibi oldum ve bir kez daha bu zihniyetten nefret ettim. Anlaşılan bu gidişle medeni ülkeler seviyesine çıkmak hayal olacak. Sonra da neden bu ülkede beyin göçü oluyor diye konuşurlar. Türkiye’de kitapları on binler satan yazarların bundan haberi bile yok. Book tour’larına Türkiye’yi neden dahil etmiyorlar acaba? Israrla imza günleri için Türkiye’ye de gelmesini, burada da çok okuyucusunun olduğunu söylediğim yazarlar nedense pek bir ilgisizler. Acaba neden? Bir bildikleri var elbet.

4 yorum:

vvfb dedi ki...

Başta, gerçekleştirileceği sanılan projeyle ilgili kısmı ve özellikle P. Auster'ın da bu projeye dahil olduğunu okurken ne kadar fzla heyecanlandığımı anlatamam. Ardından ülkemden beni hiç de şaşırtmayacak olan o berbat kısmı okuyunca resmen ağızım açık kaldı. İnanamıyorum. Sahiden inanamıyorum.
Türkiye nereye gidiyor, diyecekken, Türkiye geldiği bu içler acısı durumdan kurtulubilecek mi diyorum. Farklılaşmaya neden bu kadar uzak milletimiz? Neden bu kadar çok korkuluyor farklılıktan?
Bu duyarsızlık beni şaşırtmasa da acıtıyor.

spell dedi ki...

Açıkçası artık şaşırmıyorum,sadece sinirleniyorum. Daha ne projeler iptal edilecek bakalım :(
Teşekkürler.

Ludmilla dedi ki...

Projeden haberim bile yoktu, ne yalan söyleyeyim. Ama hiç şaşırmadım, zaten söyleyip duruyoruz bu ülkede ne zaman kültüre ve edebiyata sahip çıkılacak diye, bundan da anlaşılacağı üzere yakın tarihte olmayacağı kesin.

nox dedi ki...

Kitap özetleri okuyarak "kültür!!!" düzeylerini artıran siyasetçilerimizin olduğunu da göz önüne alırsak...

Hiç ama hiç göz önüne almayalım.

Yorum Gönder