6 Ekim 2009 Salı

Gelin Tanışalım!



Merhabalar,

Çeviri almadığım şu dört ay içinde yazı da yazmadığımı fark ettim. Yaz rehavetinin ve tembelliğin de etkisi var bunda elbette.

Bu süre içerisinde 4 tane yayıneviyle görüşmem oldu ve her biri gayet güzel kitaplar önerdi. Ancak piyasanın şartları benim çalıştığım yayınevinden de betermiş ne yazık ki. Bugünlerde yayınevleri ekonomik krizi bahane ederek, kitap çevirmenliği anlaşmalarında kullanılan yüzde hesabını tümden kaldırmayı amaçlıyorlar olsa gerek, zira bu dört yayınevi içinde sadece biri yüzde üzerinden çalışıyordu. Bir kez daha söylüyorum, bizler dilekçe çevirmiyoruz, edebiyat çevirisi yapıyoruz, çevirimiz bizi eser sahibi yapıyor, o nedenle kitap başına rastgele biçilen fiyatlar üzerinden ya da sayfa başına ödeme yöntemiyle çalışmayın, yeni çevirmenlere söylüyorum!

Sonuç olarak, çevirisiz geçen 4 ay benim için oldukça uzun bir süre ve dayanamayıp yayınevimle tekrar bir görüşme yapıp, yeniden çeviriye başladım. Şartlarda bu sene için pek bir değişme olmasa da, maalesef çevirmek istediğim türden feragat ederek satış garantili 2 kitap almak durumunda kaldım. Bu iş bana huzur veriyor ve şartlar ne olursa olsun kendimi bundan mahrum etmek istemediğimi anladım (tabii kabul edilebilir sınırlar dahilinde). Şimdi Nisan’a kadar doluyum. Ondan sonra yine polisiyeye dönme niyetindeyim.

Bu arada, daha önce de belirttiğim gibi bu sene 31 Ekim-8 Kasım arası Tüyap’ta kitap fuarı var ve teması Kültürlerarası Diyalogda Çeviri. Çevbir, fuar süresince çok güzel etkinlikler organize etti. Eğer bir merhaba demek, tanışmak isterseniz ben 7 Kasım’da tüm gün Çevbir standında görevli olacağım.